argo sözlüğü çömez

ağır hava

1. mecaz Sıkıcı, bunaltıcı, karamsar durum
"O gece eve bir ağır hava çöktü. Arife'nin de başı tuttu, hastalandı."Memduh Şevket Esendal

benzer kelimeler: ağır, ağır aksak, ağır çekim, ağır kayıp, ağır top, ağır vasıta, ağır yara, ağır yara almak, ağzını havaya (veya poyraza) açmak, başı havada, burnu havada, eli ağır, göbek havası, hava, hava almak, hava atışı, hava basmak, hava gazı, hava yapmak, havada kalmak, havadan sudan, havai, havalanmak, havalı, havan, havari, havas, havas, havasını almak, havasız, havaya uçmak, kısa kes Aydın havası olsun, öküze boynuzu yük olmaz (veya ağır gelmez), sepet havası çalmak, temize havale etmek, zeybek havası