argo sözlüğü çömez

taze

Farsça (تازه tāze) : yeni, diri, canlı, cari

1. mecaz Yeni, zamanı geçmemiş
"Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü."Halikarnas Balıkçısı

2. mecaz Genç kadın
"Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor."Ömer Seyfettin

benzer kelimeler: her dem taze, nikâh tazelemek, tazekan, tazelemek, tazelik