sokmak
1.
mecaz
Belli etmeden kötü bir malı vermek
"Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş."
2.
mecaz
Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
"Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya, ‘Olmaz mı? Ne dersiniz?’ gibi sualler sokuyor, cevap istiyordu."
– Refik Halit Karay
3. mecaz Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek