kızışmak
1.
mecaz
Zorlu, sert, kızışık bir durum almak
"O dönem politik ortam zaten kızışmıştı."
– Ahmet Ümit
2.
mecaz
Bir şey hızlanmak, hareketlenmek
"Erkekler arasında sahte kadın olup olmadığı üstüne tartışmalar kızıştı."
– Lâtife Tekin