hora geçmek
1.
ağızlardan
beğenilmek, hoşa gitmek, makbule geçmek, kendisine verilen kimsenin işine çok yaramak
"Bu fasulyeler o kadar hora geçti ki muallim efendinin üç çocuğunun da yüzüne üç gün içinde kan geldi."
– Samim Kocagöz