gölgelenmek
1.
mecaz
Üzerine karartı inmiş gibi olmak
"Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi."
– Halikarnas Balıkçısı
2.
mecaz
Değerinin bilinmesi engellenmek
"Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir."
– Haldun Taner