dolandırmak
1. mecaz Birisini aldatarak parasını veya malını elinden almak; dızlamak, kıvırmak, söğüşlemek
"Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim." - Reşat Nuri Güntekin
1. mecaz Birisini aldatarak parasını veya malını elinden almak; dızlamak, kıvırmak, söğüşlemek
"Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim." - Reşat Nuri Güntekin