cehennemî
1.
mecaz
Üzücü, yakıcı, cehennem gibi, cehenneme layık
"İçimi cehennemî bir üzüntü kemiriyordu."
– Yahya Kemal Beyatlı
2.
mecaz
Yakıcı, kavurucu (sıcak)
"Bu cehennemî sıcağın altında, şu tabutta yatan soğuk ceset de bir zamanlar masum bir çocuktu."
– Ahmet Ümit