argo sözlüğü çömez

ateş

Farsça (آتش ātaş) : ateş

1. mecaz Öfkeden dolayı oluşan kızgınlık
"Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı."Tarık Buğra

2. mecaz Şiddetli arzu
"Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu."Halide Edip Adıvar

3. mecaz Büyük üzüntü, acı
"İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu."Hüseyin Rahmi Gürpınar

benzer kelimeler: ateş almak, ateş çemberi, ateş gibi, ateş kayığı, ateş parçası, ateş yağdırmak, ateşe vermek, ateşin, ateşini almak, ateşlemek, ateşlenmek, ateşler içinde yanmak, ateşli, yaylım ateşi